Kendini Cezalandırmanın Sessiz Dili: Kaygı ve Otokastrasyon Döngüsü

Blog görseli
03 November 2025
Kaygı çoğu zaman yalnızca bir endişe hali olarak görülür; oysa psikodinamik açıdan bakıldığında, kaygı ruhsal yaşamda çok daha derin bir anlam taşır. Bu anlam, çoğu kez görünmez bir suçluluğun, bastırılmış bir arzunun ya da cezalandırılma korkusunun yankısıdır. Özellikle otokastrasyon dinamiği, kişinin iç dünyasında bu cezalandırma temalarını nasıl yeniden ürettiğini anlamak açısından oldukça önemlidir.
Psikanalitik düşüncede otokastrasyon, bireyin bastırılmış saldırgan ya da cinsel dürtülerine karşı geliştirdiği kendini cezalandırıcı bir savunma biçimi olarak ele alınır. Bu durum fiziksel bir gerçeklikten ziyade, ruhsal düzeyde bir “kendi gücünü budama” halidir. Kişi arzularının sorumluluğunu almak yerine, o arzular yüzünden suçluluk hisseder ve bilinçdışı düzeyde kendini cezalandırır. Tam da bu noktada kaygı, hem cezalandırıcı hem de koruyucu bir işlev üstlenir.
Terapötik süreçlerde bu döngü sıkça şu biçimde gözlenir: birey bir hedefe yaklaşır, bir ilişkide yakınlık kurar ya da bir başarı elde eder… fakat ardından yoğun bir kaygı hissi ortaya çıkar. Bu kaygı, çoğu zaman “bir şeyleri yanlış yapıyorum” ya da “bunun bedelini ödeyeceğim” düşünceleriyle şekillenir. Bu dinamik genellikle kişinin geçmiş ilişkilerinde yaşadığı ambivalansla, yani hem sevme hem de yok etme arzusu arasındaki çatışmayla ilişkilidir.
Bu döngü yaşamın farklı alanlarında kendini tekrar eder: her gelişim adımı bir suçlulukla, her mutluluk bir kaygıyla izlenir. Böylece kişi, içsel özgürlüğünü sınırlayan bir kısır döngünün içine hapsolur. Terapi sürecinde bu bilinçdışı mekanizmalar açığa çıktıkça, kişi kendi kendini cezalandırma eğilimini fark eder. Bu farkındalık, ruhsal enerjinin artık kendini baltalamak yerine yaşamı destekleyici bir yönde kullanılmasına olanak tanır.
Kaygı bu noktadan sonra cezalandırıcı değil, farkındalık uyandırıcı bir sinyal haline gelir. Birey, kendi iç dünyasındaki çatışmaları tanıdıkça, kaygıyı bir düşman değil bir rehber olarak görmeye başlar.